Daha hızlı, daha az maliyetli: Fintek

Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ceylan Onay Şahin, BÜMED Dergi’nin 246. sayısında günümüz finans dünyasında hızla yükselen ve kısaca “Fintek” olarak adlandırılan finansal teknoloji şirketlerini değerlendirdi. Fintek ekosisteminin dünyada ve Türkiye’de hızlı bir büyüme içinde olduğunu belirten Ceylan Onay Şahin, ‘’Dijital dönüşüm her sektörde olduğu gibi finansal hizmetler sektöründe de hızla gerçekleşiyor. Bu dönüşüm birçok sektörde COVID-19 ile hızlanmış olsa da finansal hizmetler sektöründe uzun zamandır süregelmekte. Öyle ki bankalar artık kendilerini birer teknoloji şirketi olarak da tanımlıyor’’ saptamasını yapıyor. Prof. Dr. Ceylan Onay Şahin’in yazısını Boğaziçi’nde Bilim okurlarına sunuyoruz:

Daha hızlı, daha az maliyetli: Fintek

Finansal hizmetlerdeki dijital dönüşümde mobilite, blokzincir, büyük veri, yapay zeka gibi teknolojiler etken olmakla beraber asıl itici gücün, 2008 krizi sonrası bankacılık sektörüne duyulan güvenin sarsılması ile müşterilerin alternatif ödeme ve finansal servis sağlayıcılarına talebinin artması olduğu söylenebilir.[1]
Keza Bitcoin’in ilk ortaya çıkışı bu döneme denk gelir ve manifestosu da finansal hizmetlerdeki güven mekanizmalarının çalışması için merkezi otoritelerin gerekliliğini sorgular.[2]

Alternatif hizmet sağlayıcılara artan talep günümüzde kısaca “Fintek” olarak adlandırılan finansal teknoloji şirketlerini doğurmuştur. Bu şirketler literatürde bankacılık dışı teknoloji-temelli finansal ürün ve hizmet sağlayan girişimci şirketler olarak tanımlanıyor. Fintekler yerleşik finansal hizmet sağlayıcılara kıyasla finansal işlemleri çok daha hızlı, düşük maliyetli ve kullanımı kolay arayüzlerle dijital kanallar üstünden sağlayarak fark yaratıyor. Bir diğer belirleyici özellikleri ise finansal hizmetleri bankacılık sistemi dışında kalan ya da kısıtlı erişimi olan kesimlere ulaştırabilmeleri, yani finansı tabana yaymaları. Dünya Bankası verilerine göre finansal hizmetlere erişimi olmayan 2,5 milyardan fazla insan var.

Bankalararası Kart Merkezi’nin araştırmasına göre ise Türkiye’de nüfusun %44’ünün banka hesabı yok ve bu nüfusun da yüzde 55’ini kadınlar oluşturuyor. Bu kapsamda IMF ve Dünya Bankası 2020 senesinde yayınladığı “Bali Fintech Agenda” raporunda devletlerin Fintek fırsatlarını değerlendirmeleri ve Fintek şirketlerinin gelişimini destekleyici politika geliştirmeleri için 12 maddelik bir çerçeve belirledi.[3] Buradaki temel hedeflerden biri de finansal tabana yayılma. Dolayısıyla sürdürülebilir ekonomik kalkınma hedefi olan Türkiye için Fintek büyük önem arz ediyor. Statista verilerine göre Türkiye’de finansal hizmetler kullanıcılarının yaklaşık %52’si en az bir Fintek hizmeti kullanıyor. Bu oran Uzak Doğu ülkelerinde %75- 85 bandında iken Avrupa’da ve Amerika’da ise %40-50 bandında. Boğaziçi Üniversitesi Dijital Finans Çalışma Grubu’nda (DFWG) yürüttüğüm bir araştırmada ise Fintek hizmetlerinin kullanımını etkileyen en büyük fayda algısının ekonomik fayda ve en büyük risk algısının ise regülasyonlar olduğunu bulduk.[4]

Dünyada Finteklerin başlıca 6 ana dikeyde faaliyet gösterdiğini görüyoruz. Bunlar ödemeler, dijital bankacılık, sigortacılık, krediler, sermaye toplama ve varlık yönetimi olarak özetlenebilir. Bu yazıda bazılarından kısaca bahsetmek istiyorum. Ödemeler alanında mobil ödemeler, eşler arası (P2P) transferler, dijital cüzdanlar, biyometrik güvenlik ve blokzincir gibi teknolojiler ön plana çıkıyor. Özellikle blokzincir teknolojisi para transferleri başta olmak üzere Ethereum ve Avalanche gibi platformlar ile akıllı kontratlar yazılabilmesi ile birçok Fintek dikeyinde yıkıcı bir etki yaratıyor.[5] Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ise blokzincir üzerinde birçok finansal hizmeti akıllı kontratlarla P2P vermeyi hedefleyen bir akım olarak karşımıza çıkıyor.[6]

“Big Tech” diye geçen Amazon, FB, Apple ve Google’ın da kendi ödeme çözümlerini geliştirdiklerini ve bu alanda büyük bir rekabet yarattıklarını belirtmeliyiz.[7] KPMG’nin her sene yayınladığı Fintech 100 raporuna göre ödemeler ve transferler Finteklerin en çok faaliyet gösterdiği alanların başında geliyor. 2019 senesinde dünyada ilk beşte yer alan Fintek çözümleri arasında ilk sırada AliPay şirketinin sahibi Ant Group (Çin) geliyor. Yine ilk beşte yer alan Grab (Singapur) ve Gojek (Hindistan) ise finansal hizmetlerin yanı sıra ulaşım, yemek, sosyalleşme ve eğlence gibi hizmetler sunan “Süper Uygulamalar” olarak dikkat çekiyor.[8] Bu raporun “Gelişmekte olan 50 Fintek” listesinde yer alan Papara ve MenaPay ile 165 milyon dolara PayU’ya satılan İyzico ise Türkiye’den bu alanda çıkan başarı hikâyelerinden. [9]

Regülasyonlar açısından ise Türkiye’nin 2023 nakitsiz ekonomiye geçiş hedefi ve 11. Kalkınma Planında yer alan Fintek ekosisteminin geliştirilmesi için planlanan yatırımlar doğrultusunda hukuki düzenlemeler tamamlandı ve TCMB 2020 senesinden itibaren ödemeler alanından sorumlu otorite oldu.[10-11]

Blokzincir ile gelen kripto paralar ve Merkez Bankası dijital paraları da yine ülkemizin gündeminde. Türkiye kripto paralara en çok ilgi duyulan ve yatırım yapılan ülkeler sıralamasında ilk beşte ve Türkiye’de faaliyet gösteren birçok kripto para borsası mevcut.[12] Öte yandan Merkez Bankası blokzincir temelli bir kripto para için çalışmalarını sürdürüyor.[13] Dijital bankacılık alanında ise AB Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 (PSD2) ile ortaya çıkan Açık Bankacılık ile yeni nesil bankalar (Neo/Challenger banks) dikkat çekiyor. PSD2 bankaların Aplikasyon Programlama Arayüzlerini (API) açarak üçüncü parti kurumlarla veri paylaşımının çerçevesini çizen bir direktif olarak 2015 senesinde AB’de yayınlandı, 2016 senesinde ise İngiltere’de Finteklerin rekabet koşullarını iyileştirme hedefi ile zorunlu hale getirildi. Türkiye’de ise bankaların inisiyatifi ile sınırlı olarak uygulanmaya başlanmış olan Açık Bankacılık için 2020 senesinden itibaren PSD2 mevzuat uyumu sağlanmış durumda.

Bu direktif çerçevesinde bankalar üçüncü parti kuruluşlarla iki başlıkta veriyi paylaşıyorlar:
(1) müşterilerin izniyle hesap bilgilerini derleme amaçlı olarak (AISP) ve
(2) müşterilerin izniyle ödeme talimatı alarak ödeme hizmeti sunma amaçlı olarak (PISP).

Bu kapsamda müşteriler birden çok bankadaki hesaplarını tek bir uygulama üzerinden erişebilirken, kullandıkları herhangi bir uygulama üzerinden direkt ödeme emri verebiliyorlar. Dolayısıyla Açık Bankacılık, bankalarla Finteklerin beraber çalışmasının önünü açıyor. Bankaların müşteri verisinin tek sahibi olmaktan çıkıp Fintek işbirlikleri ile yeni değerler yaratmaya başladığı, müşterilerin ise kendi verileri üzerinde daha çok söz sahibi olduğu yeni bir döneme giriyoruz. Statista’nın 2017 verilerine göre Türkiye’de Finteklerle işbirliğine giren yerleşik hizmet sağlayıcısı yüzdesi %22 iken Avrupa ülkelerinde %40-50 civarında seyrediyor. 2020 senesine geldiğimizde ise Açık Bankacılık çerçevesinde API’lerini Fintek işbirliklerine açan 15 mevduat bankası bulunuyor.[14] Yeni nesil bankacılık ise Revolut ve N26 gibi fiziki şube ağı bulunmayan, bankacılık lisansı olmadan faaliyetlerine başlayan mobil bankalar olarak tanımlanıyor. Türkiye’den Papara bu yeni nesil bankalara güzel bir örnek.[15] Bu bankaların en temel özelliği müşteriye sağladığı hesap açma, para transferi kolaylıkları, düşük maliyetler ile yerleşik çözümlere kıyasla kolay kullanımları.

DFWG’ta yürüttüğüm bir başka araştırmada ise yeni nesil bankalara güven oluşumunu sağlayan faktörlerin başında mobil uygulamaların kalitesinin geldiğini ve bu kalitenin bankanın itibarını da anlamlı şekilde artırdığını gözlemledik. Sigortacılık ise dijital dönüşümün etkisini en yoğun hisseden bir diğer sektör.
Özellikle büyük Fintekler yerleşik finansal hizmet sağlayıcılara kıyasla finansal işlemleri çok daha hızlı, düşük maliyetli ve kullanımı kolay arayüzlerle dijital kanallar üstünden sağlayarak fark yaratıyor. Bir diğer belirleyici özellikleri ise finansal hizmetleri bankacılık sistemi dışında kalan ya da kısıtlı erişimi olan kesimlere ulaştırabilmeleri, yani finansı tabana yaymaları. Veri, yapay zekâ, nesnelerin interneti gibi teknolojiler sigortalanabilme kriterlerini değiştirirken, siber güvenlik riskleri gibi yeni risk havuzları ve poliçeleri tanımlanıyor. Otonom araçlar sigortanın muhatabının şoförler mi yoksa araba üreticileri mi olacağını sorgulatırken, paylaşım ekonomisi sigortaya konu olan varlıkların birden çok kullanıcısı olma durumunu yaratıyor. Öte yandan giyilebilir teknolojiler ile sağlık sigortalarının primleri kişiselleştirilebilirken, sağlık verilerinin kullanılmasının yaratabileceği etik ihlalleri önemli bir gündem maddesi olarak karşımıza çıkıyor.

Blokzincir teknolojisi ise bu alanda verinin depolanması için bir çözüm olarak kullanılıyor. Örneğin AXA şirketi uçak rötarlarına karşı geliştirdiği bir sigorta çözümünü blokzincir üzerinden akıllı kontratlarla müşterilerine sunuyor.[16] Türkiye’de ise sigorta dikeyindeki dönüşüm ödemeler dikeyine kıyasla daha bakir. Var olan Fintekler daha çok sigorta teklifi karşılaştırma ve teklif odaklı. Krediler dikeyinde ise Lending Club gibi alternatif P2P borçlanma platformları ile başlayan dönüşüm Point-of-sale lending (şimdi al, sonra öde) modeli ile iş yapan Klarna ve Affirm gibi Fintekler ile en çok yatırım çeken dikeylerden olmaya devam ediyor.[17] P2P platformlar sosyal medya verisi gibi alternatif veri kaynaklarını da kullanarak kredi geçmişi bulunmayan ve dolayısı ile kredi skoru bulunmayan kişi ve şirketleri de kredi kullanabilir hale getirirken, kredi skorlama algoritmalarının kapalı kutu olmalarının yarattığı dolaylı ayrımcılık riskleri tartışılmaya devam ediyor.[18] Yapay zekânın hesap verebilir, transparan ve etik olması gerekliliği, önemli bir gündem maddesi olarak akademik araştırmalarda yerini alıyor.[19]

Türkiye’deki ekosisteme baktığımızda ise Finansal İnovasyon ve Teknoloji Derneği (FINTR), Blockchain Turkey Platformu ve Istanbul Blokzincir Kadınları Derneği gibi dernekler ile Istanbul Fintech Week gibi uluslararası etkinliklerle Fintech ekosistemi çeşitlenerek büyüyor.

Boğaziçi Üniversitesi Dijital Finans Çalışma Grubu olarak biz de Fintek araştırmaları, eğitimleri ve danışmanlıkları ile bu ekosisteme 2019 senesinden beri katma değer yaratmaya çalışıyoruz.

Kaynaklar:
[1] Imerman, M. B. and F. J. Fabozzi (2020), “Cashing in on Innovation: a taxonomy of Fintech”, Journal of Asset Management, 21, pp. 167-177.
[2] Satoshi Nakamoto (2008), “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System”, https://bitcoin.org/bitcoin.pdf
[3] http://documents1.worldbank.org/curated/en/390701539097118625/pdf/130563- BR-PUBLIC-on-10-11-18-2-30-AM-BFA-2018-Sep-Bali-Fintech-Agenda-Board-Paper.pdf
[4] https://digitalfinance.boun.edu.tr
[5] https://blokzincir.bilgem.tubitak.gov.tr/blok-zincir.html
[6] https://www.coinbase.com/learn/crypto-basics/what-is-defi
[7] https://www.weforum.org/press/2017/08/big-tech-not-fintech-causing-great...
[8] https://assets.kpmg/content/dam/kpmg/ch/pdf/fintech100-report-2019-en.pdf
[9] https://webrazzi.com/2019/06/11/payu-iyzico-165-milyon-dolara-satin-aldi/
[10] https://bkm.com.tr/wp-content/uploads/2017/06/burnmark-haz-2017-high.pdf
[11] https://tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/ Temel+Faaliyetler/Odeme+Hizmetleri/Genel+Bakis
[12] https://www.statista.com/chart/18345/crypto-currency-adoption/
[13] https://www.ntv.com.tr/ekonomi/mb-baskani-naci-agbaldan-dijital-para-kri... [14] https://fintechistanbul.org/2019/07/09/acik-bankacilik-bankaciligin-gele...
[15] KPMG Fintech 100 (2019)
[16] https://www.axa.com/en/magazine/axa-goes-blockchain-with-fizzy
[17] CB Insights Fintech Report Q3 2020.
[18] Onay, C. and Öztürk, E. (2018), “A review of credit scoring research in the age of Big Data”, Journal of Financial Regulation and Compliance, Vol. 26 No. 3, pp. 382-405.
[19] Hagendorff, T. The Ethics of AI Ethics: An Evaluation of Guidelines. Minds & Machines30, 99–120 (2020). https://doi.org/10.1007/s11023-020-09517-8

Bu yazı BÜMED Boğaziçi Dergisi'nin Ocak-Şubat-Mart 2021 tarihli 246. sayısında yayınlanmıştır.

Share