tarım

Boğaziçi’nde başlayan araştırma tarımı sentetik azotlu gübrelerden kurtarmayı hedefliyor

Günümüzde tarım tamamen sentetik azotlu gübrelerle gerçekleştiriliyor ve azotlu gübreler kömür, petrol, doğalgaz gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarıyla üretiliyor. Bu enerji kaynaklarının ise önümüzdeki 150 yıl içinde tükenecekleri tahmin ediliyor. Ayrıca azotlu gübrelerin toprağa ve su ekosistemine zarar verdikleri, sera etkisine (küresel ısınma) yol açtıkları biliniyor. Bazı bitkilerde kısıtlı şekilde gerçekleşen simbiyotik azot fiksasyonu ise azotlu gübrelere doğal alternatif olarak görülüyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan ve TÜBİTAK 1001 programı kapsamında desteklenecek proje, doğal azot fiksasyonunun genetik mekanizmasını anlamak için yenilikçi bir araştırmaya imza atacak. Proje kapsamında Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Dr. Igor Kryvoruchko ve ekibi, baklagillerde simbiyotik azot fiksasyonuna dahil olan alternatif proteinlerin moleküler analizini gerçekleştirecek. Bu araştırmadan elde edilecek bilgilerle gelecekte tarımı sentetik azot gübrelerinden kurtarmak ve yeni azot fiksasyonlu hububatlar üretmek mümkün hale gelecek.

Baklagillerde azot fiksasyonu, rhizobia adı verilen ve baklagillerin kök nodüllerinde yaşayan bakterilerle kurulan simbiyotik bir ilişki sonucunda meydana geliyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan “Model Baklagil Medicago truncatula'sında Simbiyotik Azot Fiksasyonunda Yer Alan Alternatif Açık Okuma Pencerelerinin (AltORF) Fonksiyonel Analizi” başlıklı proje, baklagillerde gerçekleşen bu sürecin genetik alt yapısında rol oynayan alternatif proteinlere (altProts) odaklanacak.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Covid-19, tedarik zincirinde arz-talep dengesini bozdu

Koronavirüs salgını gıda ürünlerimizin sofralarımıza ulaşmasını da tehdit ediyor. Ürünler tarlada kalırken, toplananlar da yaşanan lojistik problemler nedeniyle yolda bozulabiliyor. Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Tektaş, Türkiye’nin bu problemin üstesinden gelinebileceğini söylüyor. Önerileriyse; kendine yeten bir tarım politikası, üreticinin desteklenmesi ve e-ticaret olanaklarının geliştirilmesi. Tektaş, salgın günlerinde tarlada ve yolda kalan ürünler nedeniyle fiyatların da artabileceği uyarısını yapıyor.

Covid-19 salgınının küresel yayılımı tedarik zincirlerinde ölçümlemesi ve tahmini güç etkiler yaratıyor. Bu dönemde özellikle gıdada tedarik zincirinin sekteye uğraması yol açtığı yaşamsal etkiler nedeniyle kritik öneme sahip. Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Arzu Tektaş, Covid-19 salgının tedarik zincirlerinde yarattığı kırılganlığı değerlendirdi.

Share

Tarlada hasadı artık robotlar yapacak

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özertan, dünyada ve ülkemizde riskle özdeşleşmiş sektörlerin başında tarımın geldiğini belirterek başta maliyet-fiyat belirsizlikleri olmak üzere son yıllarda etkilerini gözle görünür şekilde hissettiğimiz iklim değişikliğinin tarım ve gıda sektörlerini pek çok belirsizliğin yaşandığı iş kolu haline getirdiğini söyledi. Prof. Dr. Özertan, ‘Tarım ekonomisinde 55 üründe dünyada ilk 10 üretici arasındayız ancak iş gücü verimliliğinde 30., arazi verimliliğinde ise 21. sıradayız’’ dedi.

Boğaziçi Üniversitesi’nin Tekfen Holding desteği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Malatya’da düzenlediği ‘’Açık Ders’’ seminerinde konuşan Prof. Dr. Gökhan Özertan, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olmasına rağmen sektörün yeniliklere kapalı bir sektör olduğunu ifade etti.

Ekonomi
Share

Tarım sektöründe çalışan kadınlara Boğaziçi'nden 'iklim değişikliği' eğitimi

Boğaziçi Üniversitesi, “Türkiye’de İklim Değişikliği Alanında Kapasitenin Geliştirilmesi Hibe Programı”nca desteklenen ve Rize Belediyesi ortaklığında gerçekleştirilen “Değişen İklimde Tarım Sektöründe Kadın İşgücünün Farkındalığının Geliştirilmesi Projesi”nin yürütücülüğünü üstleniyor. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “Türkiye’de İklim Değişikliği Alanında Kapasitenin Geliştirilmesi Hibe Programı” kapsamında desteklenen proje, 15 Eylül 2017 – 14 Eylül 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Değişen İklimde Tarım Sektöründe Kadın İşgücünün Farkındalığının Geliştirilmesi projesi iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek sektörlerin başında gelen tarımda çalışan kadınların iklim değişikliği konusunda bilgi sahibi olmalarını, iklim değişikliğinin doğuracağı risklere karşı hazırlıklı olmaları ve gerekli önlemleri almalarını sağlamayı hedefliyor. Her ne kadar öncelikli kişiler iklim değişikliğinin etkilerine en fazla maruz kalacak olan kadınlar olsa da tarım sektöründeki tüm işveren ve işçilerin de bu farkındalığa ulaşması amaçlanıyor.

Share