Boğaziçili doktora öğrencileri “Özel Endüstriyel 5G” ağları için çalışacak
Üniversitelerin eğitim kaliteleri kadar sanayiyle kurdukları işbirlikleri de yükseköğretim kurumlarının niteliklerini belirlemede rol oynuyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Prof. Dr. Cem Ersoy ve Dr. Öğr. Üyesi Birkan Yılmaz koordinatörlüğünde 2244 kodlu yeni bir TÜBİTAK Sanayi Doktora Programı projesi başlıyor. Yaklaşık 1 milyon 300 bin TL hibe desteğine sahip program, dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Siemens’in işbirliğiyle yedi yıl sürecek. Boğaziçi Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Doktora Programından üç öğrenci Siemens ile birlikte "Özel Endüstriyel 5G Ağları" için yapılacak ileri düzey Ar-Ge çalışmalarında rol alarak, doktora tezlerini hazırlayacak. Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal İletişim Ofisi’nin sorularını yanıtlayan programın yürütücüsü Prof.Dr. Tuna Tuğcu, projeyi şöyle anlatıyor:
“İLERİ DÜZEY 5G AR-GE ÇALIŞMALARINDA ÖĞRENCİLERİMİZ YER ALACAK”
TÜBİTAK, 2244 kodlu Sanayi Doktora İşbirliği Programıyla, adından da anlaşılacağı üzere, sanayi ve akademiye bir arada çalışma fırsatı sunuluyor. Bilgisayar mühendisliği doktora programından üç öğrencimiz, TÜBİTAK’tan alacakları destekle, Siemens’in Ar-Ge merkeziyle birlikte" Özel Endüstriyel 5G Ağları” nı geliştirmek için yedi yıl çalışılacak. Bu ağlar, şirketlere özel olarak tasarlanıyor. Bir telekomünikasyon şirketinden bu hizmeti almak yerine, kampüs veya büyük fabrika gibi tesislerde çalışacak yüksek bant genişliğine sahip, gelişmiş 5G ağları geliştirmek için tüm dünyada çalışmalar sürüyor. Bu teknoloji, günlük hayatlarımızda kullanacağımız 5G teknolojisinin endüstriyel ortama özelleştirilmiş hali; endüstriyel nesnelerin interneti (Industrial IoT) gibi teknolojiler için de altyapı sağlıyor. Öğrencilerimiz de bu teknoloji için alanın önde gelen şirketlerinden uzmanlarla birlikte ileri düzey Ar-Ge çalışmalarında görev alacak.
“BEYİN GÖÇÜNÜN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÖNEMLİ”
Mezunlarımız, tüm dünyanın ilgisini çektiği için yurtdışında çalışmayı tercih edebiliyor. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı Türkiye’ye dönerken, bazıları gelmiyor. Bu, nitelikli uzmanların kaybı anlamına geliyor. TÜBİTAK’ın bu programı, problem halini alan beyin göçünün önüne geçmek için çok önemli bir imkan sağlıyor. Bu sayede gençler, alanlarındaki dev şirketlerle erkenden çalışma imkanı bulurken, gelecekte Türkiye’de istihdam şanslarını artırıyor. Program çerçevesinde öğrenciler dört yıl boyunca Boğaziçi-Siemens işbirliğinde yürütülen projede çalışırken bu alanda doktoralarını yapacaklar. Mezuniyet sonrasında Siemens de en az üç yıl bu doktoralı mühendisleri bünyesinde çalıştırmayı taahhüt ediyor. Toplam yedi yıllık bu projenin hem Boğaziçi Üniversitesi ve Siemens hem de Türkiye’deki telekomünikasyon sektörü için çok faydalı olacağına inanıyorum.
