Bilgisayar Mühendisliği

Prof. Dr. Lale Akarun, Uluslararası Örüntü Tanıma Derneği’nin (IAPR) Başkan Yardımcısı seçildi

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Akarun, 10-14 Ocak 2021 arasında sanal olarak düzenlenen Uluslararası Örüntü Tanıma Konferansı (ICPR) Genel Kurulu’nda Örüntü Tanıma Derneği IAPR’ın Başkan Yardımcısı seçildi.

Uluslararası Örüntü Tanıma Konferansı (ICPR) Genel Kurulu’nda 50 ülkeden 65 temsilci, 2020-2022 tarihleri arasında görev yapacak yönetim kurulunu seçmek için oy kullandı. Yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu;

Başkan Dan Lopresti, Lehigh University (ABD), Başkan Yardımcısı Lale Akarun, Boğaziçi Üniversitesi (Türkiye), Başkan Yardımcısı Terence Sim, Sayman, National University of Singapore, Sayman, Robert Fisher, University of Edinburgh, Birleşik Krallık, Sekreter, Arjan Kuijper, Fraunhofer Enstitüsü (Almanya)

Mühendislik Fakültesi
Share

Batan uçak enkazının yeri moleküler sinyallerle tespit edilebilecek

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi H. Birkan Yılmaz ‘’Su Altı ve Tıbbi Uygulamalar İçin Moleküler Sinyal Kaynağı Belirleme’’ (Molecular Signal Source Localization for Underwater and Medical Applications) başlıklı bir proje yürütüyor. Çalışmalarını moleküler iletişim alanında yoğunlaştıran bilim insanı TÜBİTAK 2232 programı ile İspanya’dan Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi’ne katıldı.Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nin dünyadaki en iyi Nano Networking araştırma gruplarından birini bünyesinde barındırdığını vurguluyor.

2020’de başlayan ve üç yıl sürmesi planlanan projede moleküler iletişim teknolojisi kapsamında iletişim teorisi, akışkanlar dinamiği ve tıp biliminden yararlanarak yenilikçi uygulamaların hayata geçirilmesi hedefleniyor. Batan uçak enkazının konumunun tespitinden deniz tabanından geçen boru hatlarında kimyasal sızıntı olup olmadığının belirlenmesine veya kanser hücrelerinin lokalize edilmesine pek çok farklı uygulamanın, disiplinlerarası bir yaklaşım çerçevesinde, moleküler iletişim teknolojileri ile hayat bulması bekleniyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Yapay zekâ ve veri bilimi insanlığı bu krizden kurtarabilir mi?

Covid-19 ile mücadelede veri biliminde ve otomasyon süreçlerinde önemli adımların atıldığı bir dönemdeyiz. Bu dönemde yapay zekâdan güç alan sağlık sistemleri oluşturabilmek için devletler ve şirketler veri araştırmacılığı, veri analizi gibi alanlara önemli yatırımlar yapıyor. Çeşitli endüstri kolları iş süreçlerine yapay zekâyı daha fazla entegre ederek yol alıyor. Yapay zekâ temelli uygulamaların sağlık alanında ne gibi dönüşümlere yol açabileceği ve endüstriyel süreçlerde yapay zekânın nasıl bir rol oynayabileceğini Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü öğretim üyesi, Veri Analitiği, Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri, Robotlar ve Akıllı İmalat Sistemleri alanlarında çalışmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi Endüstri 4.0 Platformu’nun Başkanı Prof. Dr. Lale Akarun ve yine aynı bölümden öğretim üyesi Doç. Dr. Arzucan Özgür ile konuştuk.

Yapay zekâ, dijital teknolojiler, Nesnelerin İnterneti hayatımızda bir süredir zaten var olan kavramlar ve şimdiden tele tıp, uzaktan eğitim gibi uygulamalara geniş anlamda geçiş söz konusu. Covid-19 sonrasında bu alanlarda farklı ne gibi uygulamalar beklenebilir?

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi Üniversitesi’nden akıllı saatle stresi algılayan araştırma

Covid-19 salgınının sosyal mesafe kavramını hayatlarımıza katmasıyla birlikte giyilebilir teknolojilerin önemi daha iyi anlaşıldı. Giyilebilir teknolojiler sayesinde uyku merkezinde kalma gereği olmadan uyku bozukluklarını tespit edebilmek ya da sağlık görevlileriyle temas etmeden tansiyon ölçtürebilmek artık hayal değil. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Ersoy’un yürütücülüğünde ve Avrupa Birliği H2020 Araştırma Programı’nın AffecTech Projesi kapsamında geliştirilen akıllı kol saatleri teknolojisi de stres gibi duygusal tepkileri, durum değişikliklerini ve uyku kalitesini ölçerek kişilerin yararlanabileceği anlık raporlar oluşturabiliyor. Böylece sosyal mesafeyi bozmadan hastalık seyrinin takip edilmesi kolaylaşıyor.

Prof. Dr. Cem Ersoy ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü doktora öğrencileri Yekta Said Can, Deniz Ekiz ve Niaz Chalabianloo'dan oluşan araştırma grubu Avrupa’dan Hollanda, İtalya, İspanya, Portekiz, İngiltere’nin de yer aldığı 9 ülke ve 11 farklı üniversite/ araştırma kurumunun katılımıyla oluşturulan H2020 AffecTech projesinin konsorsiyumuna Türkiye’den katılan tek grup…

 

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi’nden ‘Şifremi unuttum’ sorununa ‘nabız’ çözümü

Banka veya uygulama şifrelerini sürekli unutuyor ya da değiştirmek zorunda mı kalıyorsunuz? Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü araştırmacıları Deniz Ekiz ve Yekta Said Can’ın ‘nabız şifresi’ projesi bu sorunu sonsuza kadar ortadan kaldırmaya aday. Prof. Dr. Cem Ersoy’un danışmanlığında hazırlanan doktora çalışması, giyilebilir teknolojilerle elde edilen kişiye özel nabız verilerinin kimlik belirlemede kullanılmasını mümkün kılıyor.

Unutulan ya da kırılma tehdidiyle karşı karşıya kalan geleneksel şifreler çok yakında tarihe karışabilir. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Ersoy’un danışmanlığında, araştırmacılar Deniz Ekiz ve Yekta Said Can’ın geliştirdiği, T.C Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı TAM projesi fonu tarafından da desteklenen proje, akıllı saat gibi giyilebilir teknolojilerle nabzın ölçülerek kimlik belirlenmesini sağlıyor.

Share

Hücreler arası moleküler haberleşme ile hastalıkların teşhisi kolaylaşacak

2010 yılında Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Tuna Tuğcu ve Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Ali Emre Pusane’nin kurduğu Nanonetworking Araştırma Grubu, nano iletişim ve moleküler iletişim alanında çalışmalarına Güney Kore, İspanya, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerdeki üniversitelerle yapılan ortak projelerle devam ederken dünyada da tanınırlığı olan bir araştırma grubu olarak dikkat çekiyor. Dr. Birkan Yılmaz’ın Kasım ayında gruba katılmasıyla araştırma ekip daha da büyüyecek.

Moleküler iletişim için nano ölçekteki fiziksel deneyleri gerçekleştirmeye başlayan araştırma ekibi, sağlık alanında erken teşhis ve akıllı cihaz teknolojileri gibi uygulamaları yönlendirmek için moleküler düzeyde bir haberleşme altyapısı oluşturmayı hedefliyor. Projelerinin detaylarını Prof. Dr. Tuna Tuğcu ve Doç. Dr. Ali Emre Pusane ile konuştuk.

Nano iletişim yeni bir bilim alanı olarak kabul ediliyor, bu alanı nasıl tanımlayabiliriz?

Elektrik & Elektronik Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi Üniversitesi’nden DNA’nın dilini yapay zekâ ile çözmeyi hedefleyen araştırma

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Fikret Gürgen, Doç. Dr. Arzucan Özgür ve aynı bölümde araştırma görevlisi olan N. Özlem Özcan Şimşek’in Genomic Data Analysis Using Machine Learning Techniques For Disease Prediction başlıklı araştırmaları DNA verisinin kanser hastalığı teşhisinde kullanıldığı öncü araştırmalardan biri...

DNA dizileme teknolojileri gelişip mali açıdan da erişilebilir oldukça, bilim dünyası başta kanser türleri olmak üzere birçok hastalığın teşhisinde artık genomik verilerden yararlanıyor. Genom verilerinin hesaplama sistemleri için büyüklüğü çok yüksek miktarlarda olduğu için DNA'daki bu değerli bilgilerin kompakt ve doğru bir şekilde temsil edilmesi ise ayrı bir önem arz ediyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkçe için yapılan en detaylı duygu analizi çalışması tamamlandı

Kurumlar ve şirketler kendi marka ya da ürünleri hakkında toplumun algısını ölçmek için sıklıkla duygu analizi çalışmalarına başvuruyor. Herhangi bir metnin duygusunu bulmaya dayanan duygu analizi çalışmaları artık makine öğrenmesi yöntemleriyle çok daha hızlı ve güvenilir sonuçlarla yürütülüyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tunga Güngör de denetimsiz ve yarı denetimli makine öğrenme yöntemlerini kullanarak Twitter ve beyazperde.com sitelerinden alınan veriler üzerine yürüttüğü “Türkçe için Kapsamlı bir Duygu Analizi Çatısı Oluşturulması” isimli projesiyle Türkçe için yapılan en detaylı duygu analizi çalışmasını tamamladı.

Duygu analizi çalışmaları bir cümlenin veya metnin pozitif, negatif ya da nötr olmak üzere duygusunu belirlemeye dayanıyor. Doğal dil işleme ve makine öğrenmesi yöntemleriyle otomatik olarak yapılan duygu analizi işlemi, ifade edilen duygu, bu duyguyu belirten kişi, bu duygunun belirtildiği zaman dilimi, duygunun hangi nesneyle ve bu nesnenin hangi özellikleriyle ilgili olduğu olmak üzere beş farklı değişkeni belirlemeyi amaçlıyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘can yoldaşı’ robot geliştiriliyor

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Akın ülkemizde yapay zekâ ve robotik alanında öncü araştırmalarıyla tanınıyor. Levent Akın liderliğinde Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden araştırmacılar Binnur Görer,İbrahim Özcan ve Yiğit Yıldırım’ın yer aldığı ekip duyguları olan insansı bir robot geliştiriyor. En önemli özelliği insanlarla duygusal etkileşimde bulunabilmesi olacak robot, karşısındaki insanın üzgün veya neşeli olup olmadığını anlayacak ve kendisi de bazı tepkiler gösterebilecek. Prof. Dr. Levent Akın ve ekibinden insana ‘’can yoldaşı’’ olacak robot projesini dinledik.

Levent Hocam, daha önce Boğaziçi Üniversitesi’nde geliştirmiş olduğunuz sosyal robotlar (egzersiz dobotu ve rehber robot) projenizin ardından şimdi duyguları olan bir robot üzerinde çalışıyorsunuz. Projeyi sizden dinleyebilir miyiz?

Mühendislik Fakültesi
Share

Kişisel verilerin ticarileşmesi etik mi?

Internet devi Facebook’un geliştirdiği ‘’Yaşam Değişikliklerini Tahmin Etme’’ algoritmasının patent alması önemli bir tartışmayı beraberinde getirdi. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem Say ve Prof. Dr. Ethem Alpaydın bu gelişmeye dair görüşlerini Boğaziçi’nden Haberler ile paylaştı.

Internet devi Facebook’un geliştirdiği ‘’Yaşam Değişikliklerini Tahmin Etme’’ algoritmasının patent alması önemli bir tartışmayı beraberinde getirdi. Geliştirilen algoritma ile kullanıcılarına ne zaman ölecekleri konusunda dahi kestirimde bulunacak olan Facebook’un bu uygulaması kişisel verilerin kullanım amaçları konusunda soru işaretleri yarattı. İlk olarak The New York Times tarafından duyurulan habere göre Facebook, evlilik, doğumgünü, yeni iş, doğum, mezuniyet ve ölüm gibi önemli yaşamsal olayları içeren bir tahmin algoritması ile ilgili patent haklarını almış bulunuyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Pages