deprem

Boğaziçi öncülüğünde yürütülen projeyle Kafkasya’daki deformasyon ve depremler daha iyi anlaşılacak

Boğaziçi Üniversitesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrullah Karabulut’un yürütücüsü olduğu projeyle, Kafkasya’daki deformasyon ve depremleri daha iyi anlamak için Türkiye ve Rusya iş birliğiyle kapsamlı sismolojik ve jeodezik veri tabanları oluşturulacak. Bu sayede yaklaşık 15 yıl öncesine uzanan verilerle bölgeye dair daha detaylı tektonik modeller elde edilmesi hedefleniyor. Üç yıl sürmesi planlanan projede araştırmacı olarak görev alan Dr. Sezim Ezgi Güvercin, Kurumsal İletişim Ofisi’nin sorularını yanıtladı.

TÜBİTAK ile Rusya Temel Araştırmalar Vakfı (RFBR) arasındaki bilimsel ve teknolojik iş birliği kapsamında desteklenmesine karar verilen bilimsel çalışmalar içerisinde Boğaziçi Üniversitesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrullah Karabulut’un yürütücüsü olduğu proje de yer aldı. “Kafkas Bölgesinin Kapsamlı Sismolojik ve Jeodezik Gözlemlere Dayalı Sismotektoniği ve Kinematiği” başlıklı proje, Kafkasya’daki ülkelerden yer bilimleri araştırmacılarını ilk kez büyük çapta bilimsel araştırma için bir araya getirecek.

Share

Yapay zekâ ‘hayalet’ depremleri takip edecek

Yapay öğrenme ve teorik fizik alanında çalışan araştırmacı Arkadaş Özakın, 20 yılı aşkın süredir ABD’de sürdürdüğü profesyonel kariyerine nokta koydu ve geçen yıl Şubat ayında, mezunu olduğu Boğaziçi Üniversitesi’ne dönerek yapay öğrenme ve depremler konusunda yeni bir araştırmaya başladı. Özakın, yeniden Boğaziçi’nde olmaktan heyecan duyduğunu belirterek hayalini kurduğu yerde olduğunu söylüyor. Özakın ve ekibi, varlığından haberdar bile olmadığımız ‘hayalet’ depremlerin yapay öğrenme ile takibi üzerine çalışıyor.

Teorik fizikçi ve makine öğrenmesi araştırmacısı Arkadaş Özakın, Fizik ve Matematik çift anadal derecesiyle Boğaziçi Üniversitesi’nden 1997 yılında mezun oldu. Doktora derecesini Teorik Fizik dalında California Institute of Technology’den aldı. Ardından Georgia Institute of Technology’de Bilgisayar bölümünde yapay öğrenme, Georgia Tech Quantum Institute’ta ise Kuantum Bilgi İşleme Teknolojileri üzerine araştırmalar yaptı. Ardından Silikon Vadisi’nde özel bir şirkette çalıştı.

Share

Kandilli Rasathanesi 7/24 deprem ve tsunami takibinde

1-7 Mart Deprem Haftası devam ederken, dünyanın alanında önde gelenleri arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE), 7 gün 24 saat aralıksız faaliyetlerini sürdürüyor. Modern sistem ve istasyonları sayesinde deprem ile buna bağlı oluşabilecek tsunamileri belirliyor ve ilgili kurumlara ulaştırıyor. Enstitü ayrıca 2001'de hayata geçirdiği "Deprem Erken Uyarı Sistemi" ile doğalgaz ve elektrik dağıtıcısı gibi kuruluşların erken uyarılarak, depremin neden olabileceği yıkıcı etkilerin azaltılması için de çalışıyor.

1-7 Mart tarihleri Türkiye'de Deprem Haftası olarak değerlendirilirken, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE), 7 gün 24 saat deprem ile denizlerde buna bağlı oluşabilecek tsunamileri takip ediyor, raporluyor ve analiz ediyor. KRDAE, yeni takip istasyonları kurarken, mevcut sistemlerini de sürekli güncelliyor. Bununla beraber 2001'de faaliyete geçen 110 yer istasyonuna sahip "Deprem Erken Uyarı Sistemi" ile depremlerle oluşabilecek can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi için de faaliyetler yapılıyor. KRDAE Müdürü Prof. Dr.

Share

Türkiye’nin ‘’deprem hafızası’’ Kandilli’den bilim insanlarıyla ülkemizdeki deprem gerçeği

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar ve Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat geçtiğimiz Ocak ayından başlayarak, Elazığ ve Malatya’da meydana gelen ve artçıları devam eden depremler başta olmak üzere, Doğu’dan Batı’ya ülkemizde son günlerde meydana gelen depremleri değerlendirdi. 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle görüşlerini paylaşan bilim insanları, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin altını bir kez daha çizdi.

Son 120 yılda 6,5 yılda bir 7 ve üzerinde büyük depremler yaşadık

Share

Boğaziçi Üniversitesi ‘’Yarının İstanbul’u’’ için çalışacak

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı, UK Research and Innovation (UKRI) tarafından desteklenen Yarının Şehirleri projesinin İstanbul ayağının yönetim ve koordinasyon merkezi oldu. Beş yıl sürecek proje kapsamında Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı bünyesinde bir İstanbul Kent Ofisi kurulacak.

Yarının Şehirleri, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik uluslar ve disiplinler arası bir araştırma projesi. Projenin amacı orta gelir seviyesi ve altındaki ülkelerde, kriz yönetimi anlayışından, çoklu afet tehlikeleri altında kentlerin karşı karşıya bulunduğu riskleri göz önünde bulunduran planlama ve karar alma mekanizmalarına geçişi kolaylaştırıcı çözümler sunmak.

Share

Kandilli, öncü sarsıntıların deprem tahmininde kullanılabilirliğini araştırdı

Depremler tahmin edilebilir mi? Boğaziçi ve Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları İzmit Depremi’nin bulguları ışığında öncü sarsıntıların deprem tahmininde kullanılabilirliğini konu alan araştırmada yeni bulgulara ulaştı.

Boğaziçi Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi’nden akademisyenler, 17 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği 17 Ağustos 1999 İzmit depremine dair verileri gözden geçirerek yeni bir araştırmaya imza attılar. Nature Geoscience dergisinin Haziran 2018 sayısında yer alan yeni araştırmada, deprem öncesinde yaşanan öncü sarsıntılar vasıtasıyla daha büyük bir depremin olma ihtimalinin öngörülüp öngörülemeyeceği masaya yatırıldı.

Share

Kandilli’nin son ‘Açık Ders’inde afete hazırlık konuşuldu

Boğaziçi Üniversitesi BU + Etkinlikleri kapsamında Üsküdar Belediyesi desteğiyle, Kandilli Rasathanesi’nin 150. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Açık Ders” serisinin 2017-2018 akademik yılı bahar döneminin son dersi 25 Nisan tarihinde Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. “Türkiye'de Deprem Afeti ve Eğitimi” başlıklı Açık Ders’i Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nde uzman sismolog olarak çalışmalarına devam eden Dr. Doğan Kalafat verdi. Konferansta Türkiye’de depremlerin neden olduğu afetlerin boyutu, alınması gereken tedbirler ve afetlere dirençli bir toplum olabilmek için yapmamız gerekenler konuşuldu.

Kandilli Rasathanesi araştırmacılarının toplumu deprem ve tsunamiler hakkında bilgilendirmek amacıyla verdikleri derslerin sonuncusunda deprem, zemin ve yapı ilişkisi; afet öncesinde, anında ve sonrasında yapılacaklar ve kaçınılması gerekenler konuşuldu. Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Doğan Kalafat, depremlerin özünde doğal olaylar olduğunu fakat bunları afete çevirenlerin insanlar olduğunu belirtti. Alınacak önlemler ile de bu afetlerden korunabileceğimizi ekledi.

Share

Türkiye ve ABD’deki en önemli iki fay hattı için bilimsel işbirliği

Boğaziçi Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyeleri ve öğrencileri arasında ortak araştırma projeleri yapılması hedefiyle 2016’da oluşturulan MISTI (MIT Science and Technology Initiatives) Çekirdek Fonu’nun, 2017-2018 akademik döneminde destek verdiği beş projeden biri olan “NAF-SAF Seed” projesi, ABD ve Türkiye için en önemli güncel deprem tehlike kaynağı olan San Andreas Fayı (SAF) ve Kuzey Anadolu Fayı (KAF) üzerine yapılacak bilimsel çalışmaları içeriyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Ergintav ve MIT’den Dr. Robert Reilinger'in ortak projesi olan “NAF-SAF Seed” projesine ayrıca Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Hayrullah Karabulut ve Doç. Dr. Özgün Konca da destek veriyor. Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr.

Share

Depremden etkilenmeyecek binalar ‘’Enerji Esaslı’’ yöntemlerle tasarlanacak

Boğaziçi Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyeleri ve öğrencileri arasında ortak araştırma projeleri yapılması hedefiyle oluşturulan MISTI (MIT Science and Technology Initiatives) - Boğaziçi Üniversitesi uluslararası araştırma, eğitim ve destek programından yararlanacak ilk proje kapsamında depreme karşı daha güvenilir binaların tasarlanması için enerji esaslı yaklaşım yöntemi geliştiriliyor. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Doç. Dr. Cem Yalçın’dan bilgi aldık.

MIT İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Oral Büyüköztürk ve Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden Doç. Dr. Cem Yalçın’ın “Sarsma Masası Deneyleri ile Tek Serbestlik Dereceli Sistemlerin Enerji Bazlı Yapısal Analizi” projesi Limak Vakfı’nın üç yıl süreyle mali olarak destek verdiği MISTI programı dahilinde gerçekleşiyor. Proje ekibinde MIT ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ile yüksek lisans ve doktora öğrencileri de yer alıyor. Doç. Dr.

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi Üniversitesi, köprülerin "yapısal sağlığı"nı 7/24 izliyor

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Soyöz, Yapısal Sağlık Takibi (Structural Health Monitoring) alanında önemli uygulamalara imza atıyor. Taş köprüler üzerine kapsamlı bilimsel çalışmayı yürüten Soyöz ve ekibi, aynı zamanda İstanbul’daki belli başlı yapılar ve köprülerde yapısal sağlık izlemeleri gerçekleştiriyor.

İstanbul’daki belli başlı köprü ve yapıların ‘’sağlık takibini’’ yapan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Serdar Soyöz’ün yer aldığı projeler arasında, Etiler Köprüsü, Zorlu Center ve Levent 199’a yerleştirilen ve 7/24 gerçek zamanlı Yapısal Sağlık Takibi sunan sistemler başta geliyor.

Share

Pages