Ayrımcılığın psikolojisi nasıl işliyor?

Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nur Soylu Yalçınkaya mültecilere karşı toplumsal tutumlara dair psikolojik süreçleri araştırıyor. Yalçınkaya uyarıyor: “Topluma ait hissetmeyen, dışlandığını hisseden bireylerin toplumun üretken üyeleri haline gelmelerini bekleyemeyiz.”

Tüm dünyada artan mülteci hareketliliği toplumları etkilerken Türkiye de gerek Suriye gerekse Asya’daki farklı ülkelerden göç alan bir ülke olarak mülteci sorununa farklı açılardan muhatap durumda.

Share

Batan uçak enkazının yeri moleküler sinyallerle tespit edilebilecek

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi H. Birkan Yılmaz ‘’Su Altı ve Tıbbi Uygulamalar İçin Moleküler Sinyal Kaynağı Belirleme’’ (Molecular Signal Source Localization for Underwater and Medical Applications) başlıklı bir proje yürütüyor. Çalışmalarını moleküler iletişim alanında yoğunlaştıran bilim insanı TÜBİTAK 2232 programı ile İspanya’dan Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi’ne katıldı.Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nin dünyadaki en iyi Nano Networking araştırma gruplarından birini bünyesinde barındırdığını vurguluyor.

2020’de başlayan ve üç yıl sürmesi planlanan projede moleküler iletişim teknolojisi kapsamında iletişim teorisi, akışkanlar dinamiği ve tıp biliminden yararlanarak yenilikçi uygulamaların hayata geçirilmesi hedefleniyor. Batan uçak enkazının konumunun tespitinden deniz tabanından geçen boru hatlarında kimyasal sızıntı olup olmadığının belirlenmesine veya kanser hücrelerinin lokalize edilmesine pek çok farklı uygulamanın, disiplinlerarası bir yaklaşım çerçevesinde, moleküler iletişim teknolojileri ile hayat bulması bekleniyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi’nden akademisyenler araştırdı: Toprağın nemini ölçen SMAP teknolojisi ile orman yangınlarını önlemek mümkün

Ülkemizin de içinde yer aldığı Akdeniz havzasında özellikle yaz dönemleri, kurak ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde orman yangınlarının sayısında son yıllarda ürkütücü bir artış görülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü'nün 2019 yılı verilerine göre geçen yıl Türkiye’de toplam 2 bin 688 orman yangını meydana geldi. Orman yangınlarının önceden tahmin edilerek bir erken uyarı modelinin geliştirilebilmesi için yapılan araştırmalar, yangın ve iklim arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması gerektiğine dikkat çekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde doktora öğrencisi Burcu Calda’nın Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü'nden Dr. Öğr. Üyesi M. Ali Khalvati’nin danışmanlığında yürüttüğü proje, orman yangınlarının önceden tahmin edilebilmesi konusunda yeni bir perspektif sunuyor. Bir yıl sürmesi planlanan proje, durdurulamayan orman yangınlarının başlamasında bariyer görevi gören toprak nemini SMAP teknolojisiyle belirleyerek toprak nemini artırmada mikroorganizmaların rolünü araştıracak, böylece orman yangınlarıyla mücadele konusunda biyolojik bir çözüm önerecek.

Projenin ortaya çıkışı, Burcu Calda’nın “Contributions of Plant Microbe Interactions to Enhance Drought Resistance Against Forest Fires / Orman Yangınlarına Karşı Bitki-Mikrop Etkileşimlerinin Kuraklık Direncini Artırmadaki Katkısı” başlıklı yüksek lisans tezine uzanıyor.

Share

Öğrenciler salgın döneminde uzaktan öğrenmeyi nasıl deneyimledi?

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü / Eğitim Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mutlu Şen Akbulut liderliğinde, Dr. Duygu Umutlu, Doç. Dr. Diler Öner ve Dr. Serkan Arıkan’ın da yer aldıkları ‘’Boğaziçi Üniversitesi Lisans Öğrencilerinin Salgın Dönemindeki Uzaktan Öğrenme Deneyimlerinin İncelenmesi’’ başlıklı araştırma 745 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Anket ve birebir görüşmeler yoluyla yapılan araştırmada uzaktan öğrenme sürecinde öğrencilerin sınıf arkadaşları ve eğitmenle etkileşimi, kavramsal bilgiyi inşa etme süreçleri, öğretim süreçlerinin eğitmenler tarafından nasıl tasarlandığı ve kolaylaştırıldığı; 'The Community of Inquiry' (Araştırmaya Dayalı Öğrenme Topluluğu) adı verilen modele göre incelendi.

Share

Dr. Öğr. Üyesi Gaye Soley’e 2020 TÜBİTAK Teşvik Ödülü

Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gaye Soley, “Gelişim psikolojisi alanında algısal ve sosyal-bilişsel gelişim konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları” nedeniyle sosyal bilimler alanında 2020 yılı TÜBİTAK Teşvik Ödülü’ne layık görüldü.

TÜBİTAK’ın bilimsel ve teknolojik alanlarda araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek, bilim insanlarının, araştırıcıların yetiştirilmeleri ve geliştirilmeleri için imkân sağlamak amacıyla verdiği “TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri” 5 Kasım 2020 tarihinde açıklandı.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Boğaziçi, lazer teknolojilerinde çığır açan bilim insanı Donna Strickland'ı ağırladı

2018 Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi, Waterloo Üniversitesi Fizik ve Astronomi Bölümü Profesörü Donna Strickland, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün davetiyle 28 Ekim tarihinde çevrimiçi bir konferans verdi. Strickland günümüzde kornea ameliyatlarında kullanılan lazer teknolojilerini geliştiren birkaç bilim insanından biri olarak tanınıyor. Bu önemli konferansın ardından, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü araştırmacılarından Dr. Natali Çizmeciyan, Donna Strickland'e Nobel kazandıran çığır açıcı lazer sistemini ve bu buluşun hikayesini Boğaziçi'nde Bilim okurları için yazdı...

Özgün lazer kaynaklarının geliştirilmesi konusunda uzman Prof. Gerard Mourou ve o zamanlar genç bir doktora öğrencisi olan Donna Strickland’ın beraber tasarlayıp başarılı bir şekilde çalıştırdıkları lazer sistemi, hem atım uzunluğundan fedakarlık etmeden hem de lazeri meydana getiren bileşenlere zarar vermeden, rakiplerinin erişemediği tepe güçlerine erişmeyi başarmıştır.

 

Share

Boğaziçi Üniversitesi ve TÜBİTAK dijital dönüşüm için güçlerini birleştiriyor

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri 4.0 Platformu tarafından geliştirilen "D3A Dijital Dönüşüm Değerlendirme Aracı", TÜBİTAK TÜSSİDE (Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü) aracılığıyla KOBİ'lere uygulanmaya başlıyor. TÜSSİDE ve Boğaziçi Üniversitesi arasındaki iş birliği protokolü 23 Ekim'de TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın katılımıyla TÜSSİDE'de yapıldı.

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri 4.0 Platformu tarafından geliştirilen "D3A Dijital Dönüşüm Değerlendirme Aracı", Türkiye sanayisinin yüzde 99'unu oluşturan KOBİ'lerin dijital dönüşümlerinde ayrıntılı yol haritası sunuyor. Organizasyon, müşteri, ürün geliştirme, tedarik zinciri ve üretim yönetimi olmak üzere beş boyuta odaklanan D3A ile KOBİ'ler ihtiyaçlarını belirleyip dijital dönüşüm süreçlerini sorunsuz yürütebilecek.

 

Share

Sürdürülebilir bir Gelecek için Deniz Suyu Kullanılarak Üretilmiş Betonlar

Tatlı suya erişimin giderek azaldığı gezegenimizde, var olan kaynakları en verimli şekilde kullanmak yakın geleceğin en önemli sorunlarından biri olacak gibi duruyor. Bu soruna yapı sektörü açısından bakan ve beton yapımında tatlı suya bağımlılığı azaltmak üzere çalışmalarına başlayan Prof. Dr. Nilüfer Özyurt Zihnioğlu ve ekibi, deniz suyu kullanılarak beton üretilmesinin önümüzdeki yıllarda önemli bir alternatif olacağına dikkat çekiyor. Araştırmalarına göre deniz suyuyla üretilmiş betonlar da tatlı su kullanılarak yapılan betonlar kadar dayanımlı ve uzun ömürlü, üstelik denize kıyısı olan birçok ülke için lojistik olarak da çok avantajlı olabilir.

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Özyurt’un yürütücülüğünde aynı bölümden doktora öğrencisi Olcay Aydoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Dr. Abdullah Akca ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Senem Bilici’nin yer aldığı “Sürdürülebilir Bir Gelecek için Deniz Suyu Kullanılarak Üretilmiş Sentetik Lifli Betonlar” isimli proje, deniz suyuyla beton üretiminin imkânları üzerine önemli veriler sunuyor.

Share

Prof. Dr. İbrahim Semiz yazdı: ‘’Penrose’un Nobel’i: Karadelikler gerçekçidir’’

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Semiz, 2020 Nobel Fizik Ödülü’nü ve ödülü iki meslektaşı ile paylaşan fizikçi, kuramcı Roger Penrose'un bilime olan katkılarını Sarkac.org’a yazdı.

2020 Nobel Fizik Ödülü  kara deliklerin keşfine katkı sağlayan çalışmalarından dolayı İngiliz matematiksel fizikçi Roger Penrose, Alman astrofizikçi Reinhard Genzel ve Amerikalı gök bilimci Andrea Ghez arasında paylaştırıldı.

Share

Boğaziçili araştırmacılar Afrika’da yoksullukla mücadele için çalışacak

Boğaziçi Üniversitesi, Avrupa Birliği’nin Ufuk 2020 (Horizon 2020) projeleri şemsiyesi altında Avrupa’dan beş üniversitenin yer aldığı Marie Skłodowska Curie Innovative Training Network (ITN) konsorsiyumuna dahil oldu. Konsorsiyum bünyesinde 2021’de başlayacak proje ile Afrika’da yoksullukla mücadele konusunda çalışmalar sürdürülecek.

Boğaziçi Üniversitesi’nin yer aldığı; ADAPTED kısa adıyla ifade edilen ve ‘’Yoksullukla Mücadele: Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Ulaşmak İçin Yollar’’ (Eradicating Poverty: Pathways Towards Achieving The Sustainable Development Goals) başlığını taşıyan AB projesi kapsamında aralarında Almanya, Hollanda ve Fransa’dan üniversitelerin ortakları arasında bulunduğu bir Doktora Programı başlatılacak.

Ekonomi
Share

Boğaziçi Üniversitesi 2018 Nobel Fizik Ödülü sahibi Donna Strickland’i konuk ediyor

Waterloo Üniversitesi Fizik ve Astronomi Bölümü Profesörü, 2018 Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi Donna Strickland, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün davetiyle 28 Ekim, saat 17.00’de çevrimiçi konferans verecek.

 

Lazer fiziği alanındaki keşifleriyle Arthur Ashkin ve Gerard Mourou ile birlikte 2018 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne değer bulunan Donna Strickland’e Nobel kazandıran buluş, günümüzde kornea ameliyatlarında kullanılan lazer teknolojilerinde ve cep telefonları gibi endüstriyel uygulamalarda kullanılıyor.

Share

Eğitim düzeyinin bireylerin evlenme davranışlarında nasıl bir rolü var?

Evlilik ve/veya çocuk sahibi olmak gibi yaşamsal kararların eğitim düzeyi ve sosyo-ekonomik profil ile yakından ilişkili olduğu bir gerçek. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Dr. öğretim üyesi Taylan Acar Türkiye'de kadınlar ve erkekler ve çiftlerin ortak eğitim durumlarının evlenme davranışlarına olan etkisini araştırdı. Araştırma verilerini yorumlayan Acar, ‘’Üniversite mezunu bir kadının artık kendisine “Çalışma’’, ‘’Arkadaşlarınla görüşme” “Benden habersiz dışarı çıkma” “Bana 3 çocuk doğur” diyecek bir erkekle evlenmesi zor’’ diyor.

Son yıllardaki değişimlerden yola çıkan Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Dr. öğretim üyesi Taylan Acar, üniversite mezunu kadınların, eğitim düzeyi daha düşük olan hemcinslerine göre daha ileri yaşta evlendiklerine dikkat çekti. Araştırmada sadece kadınların evlenme davranışlarına odaklandığını belirten Taylan Acar, insanların çoğunlukla kendisi gibi bireylerle evlendiğini, eğitim düzeyinin evlilik kararında önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

“Mühendislikte 50 bin terim için 20 yıl çalıştık”

Mühendislik Bilimleri Sözlüğü projesinin yürütücüsü Prof. Dr. Bülent Sankur’a IEEE Türkiye Ömür Boyu Başarı Ödülü...

Türkiye Bilimler Akademisi tarafından 'Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü' projesi kapsamında hazırlanan 'Mühendislik Bilimleri Sözlüğü’nün 3 bin 320 sayfadan oluşan ilk baskısı yapıldı. 2015’ten beri elektronik ortamda kullanıma sunulan sözlüğün yürütücüsü ise Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Emeritus Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Sankur.

Elektrik & Elektronik Mühendisliği
Share

Araştırmacı Nazar İleri Ercan’a L'Oréal Türkiye ve UNESCO’dan destek

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nazar İleri Ercan, L'Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğinde bu yıl 18. kez hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin” programı kapsamında ödül almaya hak kazanan 2020’nin genç ve yetenekli, Türk bilim kadınları arasında yer aldı. Ercan, henüz bilinen bir tedavisi bulunmayan Romatoid Artrit hastalığının tedavisinde kullanılması amaçlanan; daha az yan etkiye sahip bir nano ilaç keşfi için çalışıyor.

Bilim kadınlarının desteklenmesi amacıyla yürütülen program kapsamında UNESCO bağımsız jürisi tarafından belirlenen 6 genç Türk bilim kadınından biri olan Nazar İleri Ercan,  L'Oréal Türkiye’den araştırmalarında kullanmak üzere 75.000 TL destek almaya hak kazandı.

Mühendislik Fakültesi
Share

Boğaziçi’nde Asya Kaplan Sineği’ne karşı yerli çözüm için çalışmalar başladı

Kıyafet üzerinden de ısırabilen Asya kaplan sivrisineği Güneydoğu Asya kökenli bir tür olmasına rağmen dünyanın farklı bölgelerinde de bulunabiliyor. Son yıllarda Türkiye’de de görülmeye başlanan ve sarı humma, zika, Batı Nil virüsü enfeksiyonu gibi çok sayıda hastalığı taşıyabilen Asya Kaplan Sivrisineği’ne karşı, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Necla Birgül İyison ve ekibi biyopestitit geliştirmek için çalışmalara başladı. Projede hedef her bölgede farklı özellikler gösterebilen Asya kaplan sivrisineğinin Türkiye’de görülen türüne karşı uzun vadeli ve çevre dostu bir çözüm üretebilmek.
Share

Güneş benzeri yıldızları Güneş’ten ayıran nedir?

Boğaziçi Üniversitesi Feza Gürsey Fizik ve Matematik Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Dr. Emre Işık’ın (Türk-Alman Üniversitesi) ilk yazar olarak yer aldığı makale Astrophysical Journal Letters adlı dergide yayınlandı. Max Planck Güneş Sistemi Araştırma Enstitüsü’nde (MPS) araştırmacı iken makaleye konu olan çalışmanın bir bölümünü Feza Gürsey Merkezi’nde yürüten Işık ve MPS’deki ekibi, Güneş lekelerinin diğer yıldız lekelerinden nasıl ayrıştığını anlamak için bilgisayar ortamında Güneş benzeri bir “deneysel yıldız” oluşturdu.

Almanya'daki Max Planck Güneş Sistemi Araştırma Enstitüsü (MPS), Türk-Alman Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Güney Kore'deki Kyung Hee Üniversitesi'ne bağlı bilim insanlarının yer aldığı araştırma kapsamında yayımlanan makalede yaşam kaynağımız Güneş ile aynı özelliklere sahip birçok yıldızın nasıl Güneş’ten çok daha güçlü bir şekilde parlaklık dalgalanmaları gösteriyor olduğu sorusuna odaklanılıyor.

Share

Arzu ya da kaygı nesnesi olarak yemek…

Tüketim Çalışmaları, Yemek Kültürü, Tarım ve Kır Sosyolojisi, Tarihsel Sosyoloji alanlarında çalışmalarıyla tanınan Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal, Türkiye’de geçtiğimiz 10 yılda sayıları hızla artan yemek programlarını ve bu programların gördüğü ilgiyi Bianet’e verdiği söyleşide yorumladı. Günümüzde yemeğin salt bir tüketim nesnesi olarak öne çıkarıldığını vurgulayan Zafer Yenal’ın BİA Haber Merkezi’nden Selay Dalaklı’ya verdiği söyleşiden dikkat çekici bölümleri derledik.

Tüketimci bakış açısının toplumsal ilişkilere nüfuz etmesi

Türkiye'de düzenli olarak yemek yazılarının, restoran değerlendirmelerinin gazetelerde yayınlanması 1980'li yıllarda oluyor. Yine bu yıllardan sonra yemek dergilerinin, yemek kitaplarının sayısında artışlar görüyoruz. Dolayısıyla son yıllarda yemek programlarına gösterilen ilgi genel olarak yemek medyasının büyümesiyle ve yemek konusunun popülerleşmesiyle alakalı bir yönüyle.

Share

Sıçanların ve robotların karşılıklı öğrenmesine dair Boğaziçi’nden yeni araştırma

Günümüzde sinirbilim, robotik, yapay zekâ ve bilişsel bilimin kesişiminde heyecan verici çalışmalar yapılıyor. Buna karşın, görsel veri işlemlemesinden, mekânsal öğrenmeye kadar belirli hayvanların çok başarılı olduğu; ancak robotik ve yapay zekâ alanında henüz aynı performansın yakalanamadığı birçok bilişsel yeti var. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan ve iki yıl sürecek araştırma, robot ve deney hayvanının birbiriyle etkileşime geçtiği bir karşılıklı öğrenme modeli geliştirmeyi hedefliyor. Proje, psikolojideki öğrenme literatürüne önemli bir katkı sunarak çeşitli makine öğrenmesi algoritmalarının sınanması için yeni bir platform oluşturacak.

Proje kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Bilişsel Bilim Yüksek Lisans öğrencisi Oğuzcan Nas, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ünal ve Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden robotik uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emre Uğur danışmanlığında araştırmalarını sürdürüyor. Projenin başlangıcını ve hedeflerini Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ünal ve Oğuzcan Nas ile konuştuk.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Malatya kayısısı için tehlike çanları çalıyor!

Türkiye'nin ihracatta yüzünü güldüren en önemli ürünlerinden kayısıyı küresel iklim değişikliği nedeniyle zor dönemler bekliyor.Boğaziçi Üniversitesi’nden araştırmacılar, gelecekte olası iklim değişikliğinin etkilerini dikkate alarak kayısı meyvesi için verimlilikteki değişimi öngörmeyi amaçlayan bir proje yürütüyor. Çalışmadan alınan verilere göre, kayısı veriminin yakın ve orta vadede yüzde 40’lara varabilecek oranda azalacağı öngörülüyor. Söz konusu araştırma Boğaziçi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında destekleniyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nden araştırmacılar taze ve kuru kayısı üretiminde dünyada ve Türkiye’de lider kent olan Malatya’da iklim değişikliğinin etkisi ile görülen geç bahar donlarının kayısı üretimini tehdit ettiğini ortaya koydu.

 

Share

Boğaziçili araştırmacı, minyatür insan beyni modeliyle nörogenetik hastalıkların teşhisini kolaylaştıracak

North Carolina State Üniversitesi’nin Kimya ve Biyomoleküler Mühendislik bölümünde tam burslu doktora programına devam etmekte olan Dilara Şen (BÜ’15) , ‘’Happy Puppet- Mutlu Kukla’’ olarak da bilinen; 0-3 yaş grubunda ortaya çıkabilen nadir bir hastalık olan ve kesin bir tedavisi olmayan Angelman Sendromu gibi nörogenetik hastalıklarda önemli rol oynayan bir proteinin daha önce bilinmeyen yönlerinin karakterize edildiği bir çalışmada yer aldı.

Dilara Şen’in ilk yazar olarak yer aldığı araştırmanın bilimsel makalesi Eylül ayında Stem Cell Reports dergisinde yayınlanacak.  Şen, çalışmanın Otizm ve Angelman Sendromu başta olmak üzere nörogenetik hastalıkların tedavisinde erken teşhis ve müdahale açısından önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Dilara Şen’den araştırma hakkında bilgi aldık.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Share

Pages