Boğaziçi Üniversitesi’nden Covid-19 Aile Araştırması

Belirsizliklere karşı güçlü olan ebeveynlerin karantina döneminde nitelikli zaman ve eğitim süreçlerini daha iyi yönettiği gözlendi.

Boğaziçi Üniversitesi, Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Mine Göl-Güven ve ekibi tarafından yürütülen, Covid-19 salgını ve karantina sürecinin çocuk sahibi olan ailelerinin yaşamlarına yansımalarını ortaya koyan araştırmanın üçüncü raporu yayımlandı. Covid-19 evde kalma süreci olarak bilinen 15 Mart-1 Haziran tarihlerinin bitiminde 323 ebeveynden  toplanan veriler analiz edildi.

 

Share

Daha hızlı, daha az maliyetli: Fintek

Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ceylan Onay Şahin, BÜMED Dergi’nin 246. sayısında günümüz finans dünyasında hızla yükselen ve kısaca “Fintek” olarak adlandırılan finansal teknoloji şirketlerini değerlendirdi. Fintek ekosisteminin dünyada ve Türkiye’de hızlı bir büyüme içinde olduğunu belirten Ceylan Onay Şahin, ‘’Dijital dönüşüm her sektörde olduğu gibi finansal hizmetler sektöründe de hızla gerçekleşiyor. Bu dönüşüm birçok sektörde COVID-19 ile hızlanmış olsa da finansal hizmetler sektöründe uzun zamandır süregelmekte. Öyle ki bankalar artık kendilerini birer teknoloji şirketi olarak da tanımlıyor’’ saptamasını yapıyor. Prof. Dr. Ceylan Onay Şahin’in yazısını Boğaziçi’nde Bilim okurlarına sunuyoruz:

Daha hızlı, daha az maliyetli: Fintek

Finansal hizmetlerdeki dijital dönüşümde mobilite, blokzincir, büyük veri, yapay zeka gibi teknolojiler etken olmakla beraber asıl itici gücün, 2008 krizi sonrası bankacılık sektörüne duyulan güvenin sarsılması ile müşterilerin alternatif ödeme ve finansal servis sağlayıcılarına talebinin artması olduğu söylenebilir.[1]
Keza Bitcoin’in ilk ortaya çıkışı bu döneme denk gelir ve manifestosu da finansal hizmetlerdeki güven mekanizmalarının çalışması için merkezi otoritelerin gerekliliğini sorgular.[2]

Share

Boğaziçi'nde tasarlanan otonom araç projesi bildiğimiz tarımı değiştirebilir

Dr. Öğr. Üyesi Sinan Öncü, Boğaziçi Üniversitesi’nde 2019’da kurduğu Akıllı ve Otonom Mobilite Laboratuvarı’nda geleceğin araçları için çalışıyor. Yüksek lisans ve doktora düzeyinde yaklaşık 10 öğrencisinden oluşan ekibe liderlik eden Öncü; drone, robotik, yapay zeka ve otonom araçlar teknolojisinden faydalanan yeni bir akıllı tarım projesi için de kolları sıvadı. Avrupa Birliği (AB) ve TÜBİTAK’tan destek alan projeyle tarım arazilerinde her bir bitkiye özel takip mümkün hale gelecek.

Hollanda Eindhoven Teknik Üniversitesi’ndeki doktora eğitiminin ardından Türkiye’ye dönen Dr. Öğr. Üyesi Sinan Öncü, otonom araç teknolojilerine tutkun bir bilim insanı. Bir dönem Türkiye’de dünya otomotiv sektörünün önde gelen şirketlerinden birinde çalışan ve 2019’da Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü akademik kadrosuna katılan Öncü, kurduğu ve direktörlüğünü yürüttüğü Akıllı ve Otonom Mobilite Laboratuvarı’nda geleceğin araçlarını tasarlıyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Ferhunde Özbay’ın anısına verilen makale ödülünü Dr. Taylan Acar kazandı

Nüfusbilim Derneği tarafından verilen “Ferhunde Özbay Makale Ödülü”nün bu yılki sahibi Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Taylan Acar oldu. Çalışmasında Türkiye’de kadınların eğitim durumu ile evlenme davranışlarının ilişkisini inceleyen Acar, son yıllarda aile kurma süreçlerinde yaşanan dönüşümün temel nedeninin kadınların artan oranlarda yükseköğretime katılması olduğunu söylüyor.

2015 yılında kaybettiğimiz ve vefatından kısa bir süre öncesine dek Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde ders vermiş olan Emeritus Prof. Dr. Ferhunde Özbay, Türkiye’nin ilk kadın nüfusbilim uzmanları arasında sayılıyor. Nüfusbilimin yanı sıra göç, aile, kadın emeği, kent, sosyal tarih alanlarında da çalışmalar yürütmüş olan Özbay’ın anısına Nüfusbilim Derneği tarafından 2018 yılından bu yana “Ferhunde Özbay Makale Ödülü” veriliyor.

Kadınların eğitim düzeyi evlilik kararlarını nasıl etkiliyor?

Share

Boğaziçili bilim insanı karaciğer-dostu ilaçlar için araştırmalara başladı

Bu yıl TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programına, Boğaziçi Üniversitesi’nden seçilen üç genç bilim insanından biri de kimya bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Huriye Erdoğan Dağdaş oldu. Biyoinorganik kimya alanında çalışmalarını sürdüren bilim insanı, TÜBİTAK’tan 750 bin TL destek sağlanan projesiyle, karaciğere zarar veren ilaçların etkilerini anlayarak, bu organı daha iyi koruyan yeni ilaçların geliştirmesinde kullanılacak yeni bir test platformu için çalışacak. Bu sayede kanser gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan birtakım güçlü ilaçların, karaciğer dostu hale gelmesi sağlanabilecek.

TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında bu yıl Boğaziçi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Huriye Erdoğan Dağdaş, Dr. Öğr. Üyesi Sema Dumanlı Oktar ve Dr. Öğr. Üyesi Nazan İleri Ercan seçildi. Bu kapsamda bilim insanlarına çalışmaları için maddi destek sağlanırken, projelere dahil olan doktora öğrencilerine de burs desteği verilecek.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Boğaziçi Üniversitesi’nden Türkiye’nin 81 kentindeki binaların enerji verimliliği için kapsamlı araştırma

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Beliz Özorhon yürütücülüğünde sürdürülen ‘’Prototip Bir Binanın Türkiye’nin Tüm Şehirlerine Yönelik Optimum Yalıtım Kalınlığının Stokastik Bir Yaklaşımla Belirlenmesi’’ başlıklı BAP projesi ile ülkemizdeki 81 kentte binalar için gerekli optimum yalıtım kalınlığı analiz edilerek enerji tasarrufunu ve enerji verimliliğini artıracak uygulamaların hayata geçirilmesi amaçlanıyor.

1960’lardan bu yana dünya genelinde enerji tüketimi büyük artış gösteriyor. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde toplam enerji tüketiminin yüzde 40’ı binalardan geliyor. Binalardaki enerji tüketimi küresel çapta sera gazı salınımının ise yüzde 10’unu oluşturuyor. Ülkemizde enerji kullanım miktarı dünya ile paralel olarak yıllar içerisinde düzenli bir artış sergilemekte. Türkiye, OECD ülkeleri arasında yıllık enerji tüketimi artışında ilk sırada ve önümüzdeki 10 sene içerisinde yüzde 50 artış bekleniyor.

Mühendislik Fakültesi
Share

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü araştırıyor: Anadolu’nun dış kabuğu mercek altında

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen BAP destekli ‘’Anadolu'nun Yüksek Çözünürlüklü Reolojik Modeli’’ projesiyle fizik ve jeofizik disiplini olan ve cisimlerin şekil değiştirme özelliklerini araştıran reolojiye dayanarak Anadolu coğrafyasının litosfer/ dış kabuğunun termal özelliklerini belirlemek üzere güvenilir bir sıcaklık modeli geliştirilmesi hedefleniyor. Araştırmada yer kabuğun sıcaklıklarının farklı gözlemlerle türetilmesi için uydulardan elde edilen manyetik anomaliler kullanılacak.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hayrullah Karabulut yürütücülüğünde Mart 2020’de başlayan ve Haziran 2021’de tamamlanması beklenen araştırma hakkında Jeofizik Anabilim Dalı araştırmacılarından Dr. Ali Özbakır’dan bilgi aldık.

Öncelikle ‘’Anadolu'nun Yüksek Çözünürlüklü Reolojik Modeli’’ araştırmanızın içeriği hakkında bilgi alabilir miyiz?

Share

Boğaziçi Üniversitesi’nde koronavirüse karşı üretilecek ASC zerrecik aşısında faz çalışmaları için geri sayım başladı

Boğaziçi Üniversitesi’nde geliştirilen; dört dünya bölgesinde patentli ilk ve tek biyolojik buluş olan ASC protein mikroküreciklerine dayalı platform aşı teknolojisine imza atan Prof. Dr. Nesrin Özören, Koronavirüse karşı üretilecek aşıda Mayıs ayından itibaren faz çalışmalarına başlayacaklarını belirtti. Özören, Koronavirüse karşı mRNA, DNA, inaktif ve vektör aşı adaylarından farklı olarak, dünyada ilk kez sadece Türkiye’de üretilecek ASC zerrecik aşısı üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK koordinasyonunda oluşturulan Kovid-19 aşı çalışma grupları arasında yer alan Prof. Dr. Nesrin Özören ve ekibi,  Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Laboratuvarı'nda dünyanın dört bölgesinde patentli, Türkiye'nin ilk ve tek biyoteknoloji buluşu olan mikrokürecik teknolojisini geliştirdi.

Share

Sosyal Bilimler Alanında TÜBİTAK Teşvik Ödülü Dr. Gaye Soley’e (*)

TÜBİTAK'ın bilimsel ve teknolojik alanlarda araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek; bilim insanlarının, araştırmacıların yetiştirilmesi ve geliştirilmesi için olanaklar sağlamak amacıyla verdiği "TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri’’ kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Gaye Soley "Gelişim psikolojisi alanında algısal ve sosyal-bilişsel gelişim konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları" nedeniyle sosyal bilimler alanında 2020 TÜBİTAK Teşvik Ödülü'ne layık görülmüştü. ‘’11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’’ vesilesiyle TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisinin Şubat 2021 sayısında Dr. Özlem Ak tarafından TÜBİTAK Teşvik Ödülü sahibi Dr. Gaye Soley ile yapılan söyleşiyi Boğaziçi'nde Bilim okurlarına sunuyoruz (*)

Doktorada müzik algısının gelişimi üzerine çalışmalar yapan Dr. Gaye Soley'in hayatında müzik hep yer almış. İlkokuldan itibaren yarı zamanlı olarak konservatuvara devam etmiş ve piyano eğitimi almış. Cağaloğlu Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra girdiği Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünde öğrenciyken de piyona eğitimini sürdürmüş. Hayatından çıkarmadığı müzik kendisinin araştırma alanını da şekillendirmiş.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Boğaziçi'nden çocuklara ve gençlere iklim değişikliği eğitimi

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, aralıkta başlayan iklim dersleriyle Türkiye çapında 12-25 yaş arasında yaklaşık 650 öğrenciye ulaştı. Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nde ağırlanan Birleşmiş Milletler’e bağlı SDSN Türkiye Ağı işbirliği ile düzenlediği “İklim 2030: Çocuklar ve Gençler ile İklim Değişikliği Eğitimi” önümüzdeki aylarda öğretmenler ve sektör profesyonelleri için de devam edecek.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ve Birleşmiş Milletler SDSN Türkiye Ağı ile işbirliği sayesinde hayata geçirdiği “İklim 2030: Çocuklar ve Gençler ile İklim Değişikliği Eğitimi” 12 hafta boyunca devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü ve SDSN Türkiye Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar & Ulaşım Dönüşümünden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr.

Share

Boğaziçi’nde başlayan araştırma tarımı sentetik azotlu gübrelerden kurtarmayı hedefliyor

Günümüzde tarım tamamen sentetik azotlu gübrelerle gerçekleştiriliyor ve azotlu gübreler kömür, petrol, doğalgaz gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarıyla üretiliyor. Bu enerji kaynaklarının ise önümüzdeki 150 yıl içinde tükenecekleri tahmin ediliyor. Ayrıca azotlu gübrelerin toprağa ve su ekosistemine zarar verdikleri, sera etkisine (küresel ısınma) yol açtıkları biliniyor. Bazı bitkilerde kısıtlı şekilde gerçekleşen simbiyotik azot fiksasyonu ise azotlu gübrelere doğal alternatif olarak görülüyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan ve TÜBİTAK 1001 programı kapsamında desteklenecek proje, doğal azot fiksasyonunun genetik mekanizmasını anlamak için yenilikçi bir araştırmaya imza atacak. Proje kapsamında Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Dr. Igor Kryvoruchko ve ekibi, baklagillerde simbiyotik azot fiksasyonuna dahil olan alternatif proteinlerin moleküler analizini gerçekleştirecek. Bu araştırmadan elde edilecek bilgilerle gelecekte tarımı sentetik azot gübrelerinden kurtarmak ve yeni azot fiksasyonlu hububatlar üretmek mümkün hale gelecek.

Baklagillerde azot fiksasyonu, rhizobia adı verilen ve baklagillerin kök nodüllerinde yaşayan bakterilerle kurulan simbiyotik bir ilişki sonucunda meydana geliyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan “Model Baklagil Medicago truncatula'sında Simbiyotik Azot Fiksasyonunda Yer Alan Alternatif Açık Okuma Pencerelerinin (AltORF) Fonksiyonel Analizi” başlıklı proje, baklagillerde gerçekleşen bu sürecin genetik alt yapısında rol oynayan alternatif proteinlere (altProts) odaklanacak.

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Prof. Dr. Lale Akarun, Uluslararası Örüntü Tanıma Derneği’nin (IAPR) Başkan Yardımcısı seçildi

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Lale Akarun, 10-14 Ocak 2021 arasında sanal olarak düzenlenen Uluslararası Örüntü Tanıma Konferansı (ICPR) Genel Kurulu’nda Örüntü Tanıma Derneği IAPR’ın Başkan Yardımcısı seçildi.

Uluslararası Örüntü Tanıma Konferansı (ICPR) Genel Kurulu’nda 50 ülkeden 65 temsilci, 2020-2022 tarihleri arasında görev yapacak yönetim kurulunu seçmek için oy kullandı. Yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu;

Başkan Dan Lopresti, Lehigh University (ABD), Başkan Yardımcısı Lale Akarun, Boğaziçi Üniversitesi (Türkiye), Başkan Yardımcısı Terence Sim, Sayman, National University of Singapore, Sayman, Robert Fisher, University of Edinburgh, Birleşik Krallık, Sekreter, Arjan Kuijper, Fraunhofer Enstitüsü (Almanya)

Mühendislik Fakültesi
Share

Kanser ilaçları alanında çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Batu Erman: "Koronavirüs ilacını Boğaziçi'nde geliştireceğiz"

Boğaziçi Üniversitesi, kanser ve moleküler immünoloji çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Batu Erman’ı öğretim üyesi kadrosuna dahil etti. Kanser ilaçları geliştiren bilim insanı, son aylarda COVID-19 hastalığında ortaya çıkabilen enflamasyonu önlemek için yeni ilaç çalışmaları da yapıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü akademik kadrosuna kanser ilaçları çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Batu Erman’ı da kattı. ABD'deki lisans ve lisansüstü eğitimlerinin ardından 2004’te Türkiye’ye dönen Prof. Erman, insan bağışıklık sistemini üzerine yaptığı araştırmalarla kanser ve son olarak Koronavirüs ilaçları geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bir laboratuvar kuracak Prof. Erman, Koronavirüs için ilaç çalışmalarına da Boğaziçi Üniversitesi'nde devam edecek.

Share

“Orta ve düşük gelirli ülkelerin aşıya adil erişimlerini sağlamak için ilk hedef aşının fiyatının düşürülmesi olmalı’’

Sağlık politikaları ve toplumsal eşitsizlikler alanında çalışmalara imza atan Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Sosyal Politika Forumu Merkez Müdürü Doç. Dr. Volkan Yılmaz, COVID-19 aşısına küresel düzeyde adil erişimin nasıl sağlanabileceğini değerlendirdi.

COVID-19 pandemisiyle birlikte yaşadığımız ağır kriz, sosyo-ekonomik eşitsizlikleri daha da belirgin kılıp gelir adaletsizliğini ve yoksulluğu artırıyor. Dünya Bankası 2020 için en iyi senaryoda dahi 71 milyon insanın yoksulluğa itileceğine; küresel yoksulluk oranının iki haneli rakamlara ulaşacağına dikkat çekiyor. Küresel eşitsizliğin bir başka boyutu ise güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmış COVID-19 aşılarına erişimde ortaya çıkıyor.

Share

Boğaziçi Üniversitesi’nin kurucu ortağı olduğu NeurotechEU ile yükseköğretimde yeni bir dönem başlıyor

Boğaziçi Üniversitesi’nin kurucu ortakları arasında yer aldığı; Avrupa Üniversiteleri İnisiyatifi (European Universities Initiative) çatısı altında desteklenen; diller, sınırlar ve disiplinler üstü bilim köprüsü olmayı hedefleyen NeurotechEU Avrupa Üniversitesi, 16 Aralık 2020’de gerçekleştirilen açılış etkinliğiyle çalışmalarına başladı.

Avrupa üniversitelerinin ve araştırma kurumlarının ABD ve Asya ile rekabet edebilirliğini artırmak amacıyla kurumsallaşmış işbirliğini esas alan Avrupa Üniversiteleri İnisiyatifi çerçevesinde hayata geçen NeurotechEU ("The European University of Brain and Technology”) açılış etkinliği NeurotechEU Yönetim Kurulu Başkanı Tansu Çelikel’in moderatörlüğü ve sunumuyla 16 Aralık tarihinde çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.

Share

Aşılar için soğuk zincir şartını kaldıran teknoloji dünyaya açılıyor

Boğaziçi Üniversitesi, Prof. Dr. Nesrin Özören tarafından geliştirilen ve halihazırda Koronavirüs aşısı için kullanılması yönünde çalışmaları sürdürülen “mikro-kürecik” teknolojisiyle ilgili patentlerini Vaccizone firmasına lisansladı. Buna göre Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nesrin Özören tarafından 2020’de kurulan start-up firma, biyoteknoloji çalışmalarını geliştirerek, ürünleştirme süreçlerini yürütecek.

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nesrin Özören ve ekibinin yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığı Koronavirüs aşısı çalışmaları kapsamında -dünyada bir ilk olarak- Prof. Özören tarafından geliştirilen "mikro-kürecik" teknolojisi kullanılıyor. Teknoloji, aşıların 30 gün boyunca oda sıcaklığında bozulmadan, dirençli bir şekilde etkinliklerini korumalarını sağlıyor ve soğuk zincir ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

Share

Boğaziçi Üniversitesi Engellilik Çalışmalarını ödüllendirdi

Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu ve Research Worldwide İstanbul tarafından verilen Engellilik Çalışmaları Lisansüstü Tez Ödülü bu yıl üçüncü kez sahiplerini buldu. Engelliliği kişinin bir eksikliği ya da kusuru olarak gören damgalayıcı yaklaşımın eleştirisi üzerine kurulu engellilik çalışmalarını desteklemek amacıyla verilen ödülün bu yılki sahipleri, yükseköğretime devam eden görme engelli öğrencilere yönelik öğretimsel uyarlamalar üzerine tez yazan Ahmet Nedim Gündoğar ve sağır yetişkinlerin kimlik insaşı hakkında çalışan Furkan Erdoğdu oldu.

oğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu ve Research Worldwide İstanbul ortaklığında, Lund Üniversitesi Raoul Wallenberg Enstitüsü desteğiyle 2018 yılından beri düzenlenen Engellilik Çalışmaları Lisansüstü Tez Ödül Töreni bu yıl 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde online olarak gerçekleştirildi. Tören boyunca eş zamanlı işaret dili tercümesi de yapıldı.

“Korunması gereken engelli kişiler değil, onların hak ve özgürlükleri”

Share

Matematik Bölümünden klasik probleme modern yaklaşım

TÜBİTAK tarafından sağlanan Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programına (1001) geçtiğimiz yıl seçilen projelerden biri Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Olcay Coşkun’un projesi oldu. 3 yıl boyunca desteklenmeye hak kazanan projenin yürütücüsü Prof. Dr. Coşkun, klasik bir teori olarak kabul edilen “grup teorisi”ne daha modern bir yaklaşım olan “kategori teorisi” kullanarak yaklaşacağını belirtiyor. Amaç ise bu alanda ortaya çıkabilecek bazı problemlere yönelik bir araç elde edebilmek.

“Matematiğin kendine özgü bir dili var ve bu dili bilmeden onu anlamaya ya da konuşmaya çalışmak çok zor,” ifadeleriyle matematik alanında yürütülen çalışmaları akademi dışına aktarmanın zorluğuna dikkat çeken Prof. Dr. Olcay Coşkun’a TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazanan projesini sorduk ve matematiğin dünyasına olabildiğince girmeye çalışarak projesini aktarmaya çalıştık.

Grup teorisi ve grup temsili teorisi bize neler söylüyor?

Fen Edebiyat Fakültesi
Share

Otonom araçlar trafiği de yönetecek

Boğaziçi Üniversitesi’nden trafik sıkışıklığına çözüm için araştırma...

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ilgın Gökaşar, otonom araçlarla trafik yönetimi yaparak trafik sıkışıklığına çare olabilecek bir sistem geliştirdi. 5G ve V2X gibi bağlantı teknolojilerini kullanan sürücüsüz bağlı araçlar, bir kaza olduğunda birbirlerinden bilgi alabiliyor ve rotalarını minimum zaman kaybı olacak şekilde değiştirebiliyor. Üstelik sistemin bir bölgede uygulanabilmesi için herhangi bir altyapı kurmaya ya da maliyetli bir yatırıma ihtiyaç yok.

Mühendislik Fakültesi
Share

Robotlar, kendi akıl ve düşünsel yetileriyle hayat boyu öğrenmeyi öğrenecek

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden robotik uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emre Uğur, TÜBİTAK 1001 programı kapsamında desteğe değer bulunan ‘’Sembol ve Kural Keşfi ile Soyut Muhakeme ve Hayat Boyu Öğrenme’’ başlıklı araştırma ile kendi sensör ve motor deneyimlerini kullanarak planlama yapabilecek, daha önce görmedikleri yeni ve farklı nesnelerle iletişime geçebilecek, soyutlama, öğrenme ve planlama yetisi olan robotlar geliştirmeyi hedefliyor.

Yapay zekâ ile birlikte hayatımıza giren akıllı sistemler yepyeni dönüşümleri beraberinde getiriyor. 2000’lerin başından itibaren robotik alanında makine öğrenmesi yöntemlerinin gelişmesiyle beraber insanla atari veya satranç oynayan robotlar gibi gelişmelere tanık olduk. Günümüzde ise akıllı sistemlerin becerileri ve performansları insanları neredeyse aratmayacak boyuta ulaşmış durumda.

Mühendislik Fakültesi
Share

Pages